Marka Olmanın Dayanılmaz Hafifliği
Marka Olmanın Dayanılmaz Hafifliği
Sadece kurumlar, ürünler değil kişilerinde MARKA OLMAK tutkusu; Marka Uzmanlarının sorumluluğunu arttırıyor... Her ne kadar Halkla İlişkiler uzmanları, reklamcılar ve hatta sosyal medya uzmanları da kendilerini MARKA DANIŞMANI olarak tanımlıyorlarsa da sanırım en çok konuşulan ama en az bilinen bir konudur MARKA YÖNETİMİ...
Ülkemiz iş hayatına en aykırı durum; sürdürülebilir uzun vadeli stratejilerin oluşturulması marka olmazsa olmaz kuralıdır. Ama dediğim gibi ülkemizde iş dünyası hem sosyolojik, hem ekonomik hem politik önümüzdeki 3 ayı zor planlarken 3 yıllık planları yapmak hep zor gelir... Çabuk çabuk marka olunmalıdır. Bilinirlikle, marka olmak arasındaki farkı anlamak için öncelikli olarak bu “çabuk çabuk” mantığından uzaklaşmak gerekir. Çünkü yapısı gereği MARKA OLMAK; güven ile verilen vaadin tutarlılığı ile alakalı bir kavramdır. Ve her ne kadar “hız çağındaysak” da sindirerek ve çok yönlü ilerlemek şarttır.
Sadık müşteriye ulaşabilmek, müşterinin kalbinde yer alabilmek; karlılığın sorgulandığı, rekabetin delice arttığı bu dönemde şirketlerin en çok ihtiyaç duyduğu güç... Evet “müşteri sadakati” bitti gibi, çok zor... Ama denemeye değer... Hedef kitle markada huzur bulur, güven bulur, kendini rahat hisseder. Duygu haritasında markanın tartışmasız bir ağırlığı vardır. O yüzden marka olmak için “hedef kitlenizin” duygusal dünyasını keşfetmeniz gerekir. İhtiyaçlarını değil duygularını bilmeniz gerekir. Bilinmek yetmez, tercih edilebilir olmak için markanızı, müşterinizin kalbnde konumlandırmanız şarttır. Bu da ancak “müşteri kraliçemdir” diyerek onu anlamaya çalışmakla mümkün olacaktır.
Evet; para yatırmadan para kazanmak biraz cin olmadan adam çarpmaya benzer... Marka bir yatırımdır, harcama değil... Yatırım bütçesi olarak değerlendirilmeli ve planlı bir bütçe içinde adımlar atılmalı.
Marka büyük düşünmektir. Pazarı büyük, ürünü büyük, müşteriyi büyük ama en çok da ürününüzü büyük düşünce sisteminde kurgulamalısınız... Kısa vadeli, yaratıcılıktan uzak, hedefleri net olmayan, insan yatırımı, duygu yatırımı yapılmayan hiçbir ürün bu devirde Marka olamaz...
Reklam, halkla ilişkiler, kutlamalar, organizasyonlar, sosyal medya hesapları sadece iletişim methodlarıdır ve doğal olarak Marka sadece iletişim demek değildir. Marka stratejik düşünmek, fark yaratmak, müşteriyi anlamak, sürdürülebilir vizyon ile hareket etmeyi kapsayan çok yönlü bir çalışmadır. Zorlu süreçler ve zamana yayılan Marka olmanın en şahane yanı ise, yaptığınız işten gurur duymanızı sağlayacak olması. Nesiller boyu devam edecek bir altın imzadır ve hayata anlam katmak isteyenler için dayanılmaz bir hafiflik özgürlük sağlar...
*Dijital Network Alkaş (“DNA”), blog yazarı tarafından DNA'da paylaşılan içeriklerin doğruluğundan, geçerliliğinden, güncelliğinden ve telif hakları konusundaki iddialardan sorumlu değildir. Tüm hukuki ve cezai sorumluluk blog yazarına aittir.
Bengisu Akbulut
Kayra Metal A.Ş., Pazarlama ve Kurumsal İletişim Yöneticisi
Bengisu Akbulut
Kayra Metal A.Ş., Pazarlama ve Kurumsal İletişim Yöneticisi
Bengisu Akbulut
Kayra Metal A.Ş., Pazarlama ve Kurumsal İletişim Yöneticisi
Bengisu Akbulut
Kayra Metal A.Ş., Pazarlama ve Kurumsal İletişim Yöneticisi
Bengisu Akbulut
Kayra Metal A.Ş., Pazarlama ve Kurumsal İletişim Yöneticisi
Tunç Berkman
TBS Investment & Management
Ayşe Gedikli
Arvato Türkiye, Dijital Ürünler İş Ortağı
Zeynep Selgur
Sportive, CEO
Harun R. Akol
Sistem 9, Pazarlama & Kurumsal Satış Müdürü
Yelda İpekli
Marka Yönetim Uzmanı
Aret Vartanyan
Yazar & Yaşam Atölyesi, Kurucu
DNA Editör
Editör
Tunç Berkman
TBS Investment & Management
© Digital Network Alkaş | 2025