Yenilik ve Evrime Yol Açan Zorlu Birkaç Yılda Perakende…

Her alanda olduğu gibi pandemi, perakende sektöründe de zorunlu bir evrime yol açtı. Karşı konulamaz dijital dönüşüm, ışık hızıyla hayatımıza girdi, girmekle kalmayıp yapay zekâya geçişimizi hızlandırdı…

Her şeyde olduğu gibi mağazacılığın da yeniden tasarlandığı bu süreçte yatırımlar da haliyle online kanallara ve yapay zekaya yapıldı. Online ile bütünleşen alışveriş, mağazaların deneyim ve iyi servis alanı olduğu “omni-channel” yapısına dönüştü. Bir taraftan her iki kanalın entegre olduğu bir süreç yaşarken diğer taraftan Metaverse dünyasındaki mağaza / alışveriş deneyimlerini konuştuk. Teknolojik her yenilik hiç olmadığı kadar koşulsuz kabul görüyor.

Dijital teknoloji perakendenin her alanına nüfus etmiş durumda. İş gücü yönetimini bile artık teknoloji şekillendiriyor. İş, nitelikli çalışanı bulmakla bitmiyor. Elde tutmak en büyük zorluk olarak olanca heybetiyle karşımızda duruyor. Dolayısıyla iş dünyamızın popüler tanımı HİBRİT, İK yönetiminde de yeni roller üstleniyor.

Tüketici artık “brand age” den, “product age”e geçti. İmaj ve hayal satılamıyor. Tüketici, fonksiyonel, konforlu, sürdürülebilir hammaddelerden üretilmiş, ihtiyaç ürünlerin peşinde koşuyor. Ne istediğini biliyor. Markalar da bu yolda bol bol vaadlerde bulunuyor. Bir minik hatırlatma; verilen sözler eskisi gibi kolayca unutulmuyor… 

Tüketiciler, oturduğu kanepenin rahatlığında ve anlık kararlarla alışveriş yapmayı tercih ediyor. Kişiselleştirilmiş hizmet istiyor. Belki de bu sebeple mağazalar artık birer e-ticaret sitesi gibi görünmüyor mu? 

Deneyim, deneyim, deneyim… Kopyalanamayan yegâne unsur. Rekabet kavramı da işte bu noktada önem kazanıyor. Zira rekabet artık sadece aynı ürünü satan markalar arasında yaşanmıyor. Aynı paraya yapılabilecek her şey, artık birbirine rakip…  Dolayısıyla biz tişört sattığımızı sanırken rakibimiz belki de bir sinema filmi. Kim bilir…

Sağlıklı yaşam ve spor yapma trendi, yerini artık iyice sağlamlaştırıyor. Rahat ve konforlu giyim başımızın tacı. Bu sebeple de artık neredeyse her marka içinde spor koleksiyonu barındırıyor. 
 
Pazarlama ve müşteri bağlılığında paradigma değişikliği baş döndürücü. İletişim ve pazarlamanın neredeyse tamamı dijital kanallara yönlendi. Tüketiciye artık dijital kanallarla ulaşılıyor, yapay zekâ teknolojisiyle tanınıyor. Sosyal medya birçok şirket için müşteri yolculuğunun ve çevrimiçi satışların önemli bir itici gücü. Sevilen markalar, nefret edilen markalar, linçler, hashtag'ler, men kültürü anlık değişebilirken değişmeyen tek şey samimiyet ve gerçeklik… 

Kısaca yenilik ve evrime yol açan zorlu birkaç yıldan sonra perakende sektörü yeni teknolojik çözümleri, artan kişiselleştirme deneyimleri, yaratıcı ve katılımlı uygulamalarıyla yoluna devam ediyor…

*Dijital Network Alkaş (“DNA”), blog yazarı tarafından DNA'da paylaşılan içeriklerin doğruluğundan, geçerliliğinden, güncelliğinden ve telif hakları konusundaki iddialardan sorumlu değildir. Tüm hukuki ve cezai sorumluluk blog yazarına aittir.