Yeni Norm: Uzaktan Çalışma ve Cuma Günü Tatili
Yeni Norm: Uzaktan Çalışma ve Cuma Günü Tatili
Değerli Dostlar,
Bu yazımda, yaz mevsimiyle birlikte Alkaş Group'ta hayata geçirmeye başladığımız uzaktan çalışma ve cuma tatili uygulamamızdan bahsetmek isterim.
Bir süredir düşündüğümüz bir uygulamaydı. Zaman zaman röportajlarımda da bahsetmiş, hatta yılın başında ekip arkadaşlarımıza bu projemizden bahsedip çalışmalara başladığımızı duyurmuştuk. Yılın başındaki kararımızı hayata geçirmek için aslında doğru zamanı bekliyorduk.
Uzaktan çalışmaya hepimiz öyle ya da böyle alışmıştık. Mart 2020'de, Türkiye'de ilk Covid-19 vakasının görülmesi ve evlere kapanmamızla birlikte kafamızdaki birçok soru işaretiyle beraber uzaktan çalışmaya başlamış, ardından zaman geçtikçe aslında uzaktan çalışılabileceğini hatta verim bile alınabileceğini gördük. Dahası bu kapsamda hızlı aksiyon alabilen, çevik ve dijitale çabuk adapte olabilen şirketler, bu yarışta da öne geçmeyi başardılar Pandemi öncesinde de elbette dünyada olduğu gibi Türkiye'de de uzaktan çalışan şirketler yok muydu? Elbette, vardı. Ancak bu kez hem nitelik hem de nicelik açısından iş farklı bir boyuta taşındı.
Bugün, iş hayatında pandemi öncesinde yaşantımızda yeri olmayan birçok uygulama artık günlük hayatımızın bir parçası haline geldi. Uzaktan çalışmayı öğrendik, esnek çalışma hayatımıza girdi. Bizim HAN Spaces'da gerçekleştirgiğimiz gibi paylaşımlı ofislere, coworking'e iyiden iyiye alıştık.
Bildiğiniz gibi 1 Ocak 2022'den beri Dubai'nin hafta sonu tatili 2,5 gün. Cuma öğle saati itibarıyla tatile gidip pazar akşamına kadar tatili uzattıkları için AVM'lerin ciroları arttı, restoranlarda daha çok insan yemek yer oldu. Her şeyden önce hayatın kalitesi değişti. Bizim ülkemizde de İzmirlilerin yaptığı “İzmir usulü yaşam” var. İzmirli, eğer durumu da uygunsa, perşembe akşamından Çeşme'ye gider ve hafta sonu tatilini üç gün ailesiyle birlikte geçirir. Pazartesi öğle yemeği sonrasında şehre döner dolayısı ile 3 gece şehir, 4 gece kent yaşamı yaz boyu sürer.
Biz de Alkaş Group'ta, gerek yurt içindeki gerekse yurt dışındaki uygulamaları inceleyerek, yaz dönemiyle birlikte pilot bir proje başlattık. Haftanın bir günü uzaktan çalışıyoruz, cuma gününü de hafta sonuna dahil ederek üç gün tatil yapıyoruz. Dolayısıyla sadece üç günümüzü ofiste geçiriyoruz. Sonuçları ne olur, ne kadar verim alırız şu an için bilemiyoruz. Ancak belirttiğim gibi dünyada olduğu gibi Türkiye'de de bu uygulamayı hayata geçiren, verimliliğini görüp devam ettiren şirketler var.
Türkiye'de haftada 4 gün mesai uygulamasına geçen bir şirket, denemelerin başarılı olmasının ardından bu düzeni kalıcı hale getirmişti. Pilot çalışma döneminin ardından dört günlük çalışma haftasının çalışan bağlılığına, üretkenliğine, motivasyonuna ve iş-yaşam dengesine yüzde 85'in üzerinde katkı sağladığı ortaya çıktı. Ayrıca iş başvurularının da artış gösterdiği gözlemlendi.
Dünyaya baktığımızda ise Belçika, Avrupa'da dört günlük çalışmayı yasalaştıran ilk ülke oldu. Almanya, Portekiz, Birleşik Krallık, İspanya, Hollanda, Fransa, Avustralya, Kanada, Japonya gibi ülkelerde ya denemeler, pilot uygulamalar yapılıyor ya da tamamen uygulanmaya başlamış durumda.
Şirketler arasında “işveren marka” olma rekabeti yaşanırken, özellikle yaz dönemiyle birlikte çalışan verimliliğinin/üretkenliğinin artması amacıyla, iş – yaşam dengesini kurmak için farklı uygulamalar deneyen, esnek ve çalışan dostu iş koşullarıyla öne çıkanların sayısının arttığını görüyoruz.
Biz de Alkaş Group olarak, çalışANlarımızın AN'larına değer katmak amacıyla böyle bir pilot uygulamayı başlattık. Sonuçlarını zaman içerisinde görüp değerlendireceğiz, akabinde sizlerle de paylaşacağız.
Ancak bu projemizin ilk ayağı. Projemizin sonraki adımında, çalışanların birlikte konakladığı, paylaşımlı yurt şeklinde bir modele yani “çalışan yurtları”na doğru geçilmesini öneriyoruz. Bildiğiniz üzere, hayallerim arasında AVM'lerle başlayan, HAN'larla devam etmiş olan mekancılık çalışmalarımın son evresine yani HANelere geçebilmek var. Çünkü ortak paylaşımlı çalışma mekanlarının yanı sıra ortak paylaşımlı, geçmişin köy ve mahalle ruhunu yansıtabilecek sağlıklı yaşam hanelerinden oluşacak yerleşim birimleri ile büyükşehir çevrelerine konumlanabilecek olan, 15 dakikalık şehir kavramının hayata geçirilebileceği projelere çalışmayı arzu ediyoruz.
Tüm bu uygulamaların nihai hedefi, her ne kadar çalışanların memnuniyetinin sağlanması ve şirketlerin performanslarının yukarı taşınması olsa da, geniş perspektiften baktığımızda; teknolojiden en üst düzeyde faydalanılması, sürdürülebilirliğe ve çevreye katkı sağlanması.
O halde insANlar için insANlarla çalışarak mutlu mekANlar kurgulamaya devam diyelim…