İlana Güven(me) Meselesi

Öyle uzun uzadıya anlatacak bir şey bulunmuyor benim tarafımda. Ben koca sahilde kum tanesiyim. Anlatsam neye yarar, kime dokunur ? Yine de denemek lazım. Herhangi bir şeyin ilanı için de geçerli bir yazı olacak bu lakin ana konumuz gayrimenkul. Pandemi sürecinde evlere kapanınca kek, börek, ekmek tariflerini izleyen erkekler, marangozluğa başlayan, duvar boyayan kadınlar görür olduk. Instagram hesaplarındaki paylaşımlarda dramatik bir mutfak görüntüsü artışı yaşandı. Orada paylaşmayanları da düşününce hatırı sayılır sayıda insanın evvelce pek de meyletmediği alanlarda adeta hobi edinir görüntüye geldiğini de fark ettik.

Ben işim gereği biraz da meraktan ilanları sık izlerdim. Burada isim vermeden geçeceğim siteleri, bir kısım proptech'i takip sıklığım arttı. (ah işte bir tartışma konusu daha çıkdı. Proptech nedir ? Her Proptech'im diyen gerçekten de Proptech midir ?) Favori ilanlarımın sayısı, grupları çoğaldı. İlanların bildirimleri de açık olunca şunu gördüm. Fiyatlar sıklıkla değişmeye ve hep yukarı gitmeye başladı.

Bu arada 2020 Mart 11'de Türkiye'de vaka görüldüğünün açıklanmasıyla girdiğimiz süreçte, ülkemizin insanlarının internetteki ilanlarla düşünce yapılarını, karakterlerini nasıl da ulu ortaya döktüklerini de görür oldu ki bu da ayrı bir yazı konusu. (Haddime değil sosyolojik tespitler yapmak)
İlan bildirimleri açık kaldıkça, fiyatlardaki artış hızına, artış kademelerindeki makas açıklığına olan şaşkınlığım da arttı. Roket hızında basamakları çıkan, sonra ilan sahibinin keyfine göre inermiş gibi yapıp aynı gün tersine dönen fiyatları hayranlıkla (?) izledim.

Bu nereye kadar gidecek dediğimde, bir emtia olan kahvenin, Türk Kahvesi'nin 4 liralık fiyatının 10 liranın üzerine çıkması da aynı dönemde yaşandı. Önüm arkam sağım solum sobe diye bakacakken, ebelenmeye devam ettik. Göz açıp kapanana kadar günlük hayatımızdaki emtia ve ürünler zaten basamakları tırmanıyordu, adım adım da değil, sıçrayarak. Gayrimenkul de ne eksikti de orada da sıçrama olmayacaktı peki?

Şimdi burada duralım. Ne eksikti? Ne eksikti biliyor musunuz ? Daha küçükken, büyüklerden duyduğumuz bir söz vardı, o söz eksikti. “Başkası ne der?”…

O sözden pek de hazzetmem. Başkası ne der diye yaşanmaz. Genel ahlak, etik, dürüstlük, örf ve adetler, içtihatlar gibi (yasaların dışında) kural koyan mekanizmalar zaten mevcutken ve tartışmaya açıkken, bir de “başkası ne der” diyerek hayat geçmez. Ancak bunu tamamen reddetmek de doğru değildir. Birbiriyle bağlantılı kurallar silsilesi yaşadığınız coğrafyaya, mikro bazda ailenize göre, en uçta da sizin kabullerinize göre değişir. Haydi şimdi başa dönelim.

İlana güven(me) meselesi demiştik. (Konu pandemiden, fiyat artışından buraya da döndü) Ben o ilanlar önüme geldikçe ekran görüntülerini de almıştım. Araba, arsa, tarla, bağ, daire, villa…  Endüstriyel, eğitim, sağlık tesisi ilanlarına girmedim. (Çok çalışıyorum, o kadarına vaktim yok 😊) Müsaadenizle sizinle bir ilan görüntüsünü paylaşıp konuya oradan devam edeyim.

İnternetteki bu ilanı 21.02.2021'de favorilerime eklemişim. 108.500TL. Çanakkale, Satılık Arsa. Şu an 300.000TL. Geldiği yerde değilim. 108.500 TL'den 1 ay 10 gün sonra 265.000TL'ye çıkıyor, 12 gün sonra 110.000TL'ye iniyor, 8 ay sabırla bekliyor 200.000TL'ye çıkıyor, 3,5 ay geçince 250.000TL'ye yükseliyor, yetmiyor 1,5 ay geçince 350.000TL'ye… Nihayet Eylül 2022 sonunda 300.000TL'de park ediyor. Bu iniş ve çıkışların inanın az yaşandığı bir ilanı paylaştım sizinle. Özellikle otomobil ilanlarında Bist'le yarışır dalgalanma gösteren ilanlar oluyor.

Lafı şuraya bağlayacağım. Arada bir de olsa, “başkaları ne der” diye düşünmek ve bunu dikkate alıp öyle hareket etmek de lazım. Satılığa koyduğunuz bir ürününüz çocukken bağlandığınız en sevdiğiniz oyuncağınız da olsa, arsanız da fiyatıyla böyle dalga geçer gibi oynamayın. Önce kendimize çeki düzen verelim. İlanlarımızı önce kendimiz güvenilir kılalım. İlanlarımızı takip edenler, her bir fiyat değişikliğimizde yapacağımız kısa açıklamalarla güven verelim, güven kazanalım.

Fiyat değişikliği tarih 03.04.2022. Sebebi : ……….
Bunu yapmak çok mu zor. Canım istedi x2 yaptım, şimdi istemedi ½ yaptım. Neye göre, kime göre? Az dozda da olsa “başkaları ne der” iyidir.